CHP Sözcüsü Deniz Yücel: Hakkari’ye kayyum atanması demokrasiye tahammülsüzlüktür
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, MYK görevlendirmesiyle CHP heyetinin yarın Hakkari’ye gideceğini belirterek, “Madem bu belediye başkanı hakkında, 2 ay sonra görevden alacak kadar ciddi iddialar vardı adaylığına neden izin verildi?
Madem bu belediye başkanının adaylığı YSK tarafından onaylandı, sandığa girdi ve seçildi, o halde halkın iradesine neden siyasi bir müdahale yapılıyor? Hakkari’ye kayyum atanması, 31 Mart’ta Hakkarililerin sandığa yansıyan iradesinin gasp edilmesidir. Kayyum uygulaması demokrasiye tahammülsüzlüktür” dedi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından parti genel merkezinde basın açıklaması yaptı. 31 Mart seçimlerinin ardından itiraz edilen bazı seçim bölgelerinde seçimlerin dün yenilenmesine ilişkin değerlendirme yapan Yücel, Pınarbaşı Belediye Başkanı Deniz Yağan’ı ve Büyükkarıştıran Belediye Başkanı Ertuğrul Çamlıca’yı tebrik etti. Deniz Yücel, bu sabah İçişleri Bakanlığı’nın Hakkari Belediye Başkanlığı’na yönelik kayyum görevlendirmesine ilişkin olarak, “31 Mart’ta vatandaşlarımızın sandığa yansıyan iradeleri, iktidara pek çok konuda mesaj verdi. Bunlardan biri de kayyum atamalarıydı. İktidarın bu mesajları hala idrak edemediğini, bu sabah Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasından anlıyoruz. Madem bu belediye başkanı hakkında 2 ay sonra görevden alacak kadar ciddi iddialar vardı, adaylığına neden izin verildi? Madem bu belediye başkanının adaylığı YSK tarafından onaylandı, sandığa girdi ve seçildi, o halde halkın iradesine neden siyasi bir müdahale yapılıyor? Hakkari’ye kayyum atanması, 31 Mart’ta Hakkarililerin sandığa yansıyan iradesinin gasp edilmesidir. Kayyum uygulaması demokrasiye tahammülsüzlüktür. Kayyum atamak, masumiyet karinesini yok saymak, henüz hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmayan seçilmiş belediye başkanını doğrudan doğruya suçlu ilan etmektir. Biz şüphesiz, Hakkari halkının iradesinin yanında, kayyum anlayışının karşısındayız. Bu konu MYK toplantımızda görüşüldü ve MYK görevlendirmesiyle yarın, Genel Başkan yardımcımız Zeliha Aksaz Şahbaz, Antalya Milletvekilimiz Cavit Arı, Bursa Milletvekilimiz Kayıhan Pala ile birlikte yarın Hakkari’ye gideceğiz. Bu antidemokratik uygulama ile ilgili incelemelerde ve temaslarda bulunacağız ve kamuoyunu bilgilendireceğiz” diye konuştu.
‘ÇAY ÜRETİCİSİ MUTLU DEĞİL’
Parti sözcüsü Deniz Yücel, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sorunu olan her kesimin yanında olduklarını belirterek, “Atanmayan öğretmenler ve mülakat mağdurlarının sesi olmak için İstanbul’da Saraçhane meydanında toplandık, sonra 10 bin lira maaşla hayatta kalması beklenen binlerce emeklimizin sesini duyurmak için Ankara Tandoğan meydanındaydık. Dün de üretim maliyetleri altında ezilen çay üreticilerinin yanında Rize’deydik. Karadeniz’in dört bir yanından gelen on binlerle, ‘çay ittifakında’ birleştik. Çay taban fiyatını üreticinin gözüne bakarak açıklayamayanlara inat, Karadenizli çiftçimizle yan yanaydık. Ülkemizde günde yaklaşık 250 milyon bardak çay tüketiliyor. Kişi başı yılda 3 – 4 kilogram çay tüketiyoruz. Çay tüketiminde Türkiye dünya birincisi. Ancak çay üreticisi mutlu değil, üretemez halde” ifadelerini kullandı.
‘CHP OLARAK BİZİM GÜNDEMİMİZ ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUĞU EKONOMİK BUHRANDIR’
Anayasa tartışmaları ile ilgili de açıklamalarda da bulunan Yücel, “Anayasa tartışmasını sihirli kelimelerle, cümlelerle halkın gündemine getirmeye çalışıyorlar. ‘Sivil Anayasa, Demokratik Anayasa, Kuşatıcı Anayasa’ gibi kavramlardan bahsediyorlar. Ama bu kavramlar, yani sivil, demokratik, kapsayıcı ve kuşatıcı Anayasa, önce Anayasa’ya uymakla başlar. Ancak bu değişiklik, Anayasayı ve Anayasal kurumları tanımayan bir anlayış ile yapılamaz. Hepsinin ötesinde, Türkiye’nin daha demokratik ve sivil Anayasa ihtiyacı, bugün ülkemizde pek çok kesimin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunların önüne geçemez. Dolayısıyla şu anda CHP olarak bizim gündemimiz; halkın gündemidir. Bizim gündemimiz; dolmayan market torbası, üretemeyen çiftçi, açlıktan derslerini dinleyemeyen çocuklardır. 10 bin lirayla geçinmek için yaşam savaşı veren emeklilerdir. Bizim gündemimiz, ülkemizin içinde olduğu ekonomik buhrandır” diye konuştu.
‘TÜM EĞİTİM CAMİASI YENİ MÜFREDATA KARŞI ÇIKIYOR’
Yücel, yeni müfredat tartışmalarına da değinerek, “Dün binlerce gencimiz Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) ter döktü. Ailelerinin büyük fedakarlıklarla okuttuğu evlatlarımızı, laik ve çağdaş eğitim sisteminden uzaklaştırmaya çalışan AKP iktidarının, çocuklarımıza LGS motivasyonu yine şaşırtmadı. Ankara Mamak Kaymakamlığı’na bağlı İlçe Müftülüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir yazı gönderiyor. ÇEDES Yıl Sonu Kültür Şenlikleri kapsamında LGS’ye girecek öğrencilere moral ve motivasyon açısından Mamak Merkez Camii’nde sabah namazı, Kur’an-ı Kerim tilaveti, namaz, tesbihat ve dua etkinliği gerçekleştirilecekmiş, öğrenci ve velilerin teşvik edilmesi isteniyormuş. Evlatlarımıza sınav anında yaşadıkları heyecan ve stresi yönetmeleri için psikolojik destekte bulunmak ve sınav kaygılarıyla baş etmelerini kolaylaştırmak akıllarına dahi gelmiyor. Biliyorsunuz; din ve değerler eğitimini ön plana alan, değerler telkini gibi kavramların, bilimsel ve bilişsel becerilerin önünde yer aldığı, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ isimli yeni müfredat onaylandı. Türkiye genelinde eğitim sendikaları, sivil toplum kuruluşları, veliler, öğretmenler, tüm eğitim camiası yeni müfredata karşı çıkıyor ama Bakan hazretleri tek bir geri adım atmıyor” ifadelerini kullandı.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iadeyi ziyaret ile ilgili tarihin belli olduğunda kamuoyu ile paylaşılacağını da belirtti.